Giriş
2024 yılında Bakü’de düzenlenen COP29 İklim Zirvesi, Azerbaycan için yalnızca uluslararası diplomasi açısından değil, aynı zamanda enerji politikalarının ve yeşil kalkınma stratejilerinin yeniden şekillendirilmesi açısından da bir dönüm noktası olmuştur. Azerbaycan, fosil yakıt temelli bir ekonomiden daha sürdürülebilir ve karbon nötr hedeflere geçiş yapmak için COP29 sonrasında dikkat çekici taahhütlerde bulunmuştur. Azerbaycan hâlihazırda Avrupa’nın önemli doğalgaz ve petrol tedarikçilerinden biridir. Ancak COP29 kapsamında açıklanan ulusal katkı beyanı (NDC), ülkenin düşük karbonlu kalkınma vizyonunu hızlandırma niyetini açıkça ortaya koymuştur. Bu kapsamda enerji dönüşümü, yenilenebilir enerji yatırımları ve binalarda enerji verimliliği gibi alanlarda önemli gelişmeler kaydedilmektedir. Bu analiz, COP29 sonrası Azerbaycan’ın enerji dönüşüm politikaları ile yeşil bina gelişimini bütüncül şekilde ele alarak, mevcut eğilimleri, riskleri ve fırsatları değerlendirmeyi hedeflemektedir.
Bağlam ve Arka Plan
Azerbaycan’ın Paris Anlaşması kapsamındaki ilk NDC’si, sera gazı emisyonlarını 2030’a kadar %35 azaltma taahhüdü içermekteydi. Ancak COP29 sürecinde bu hedef %40 seviyelerine çıkarılmış, 2050 itibarıyla net sıfır emisyon hedefi resmi söylemlere girmiştir.
Bu hedefe ulaşmak için üç ana strateji belirlenmiştir:
- Fosil yakıt bağımlılığını azaltmak,
- Yenilenebilir enerji kapasitesini artırmak,
- İnşaat sektöründe enerji verimliliği ve yeşil bina uygulamalarını yaygınlaştırmak.
Kafkasya bölgesindeki enerji güvenliği, iklim değişikliğine karşı kırılganlık ve su kaynaklarının azalması gibi problemler, Azerbaycan’ın kalkınma stratejilerini çevresel sürdürülebilirlikle bütünleştirme zorunluluğunu doğurmuştur. Özellikle Karabağ ve Doğu Zengezur gibi yeniden inşa edilen bölgeler, yeşil enerji ve yeşil kent vizyonunun odak noktaları haline gelmiştir.
Veriler ve Temel Bulgular
- COP29 sonrasında yayınlanan Yeşil Enerji Haritası’na göre, Azerbaycan 2030 yılına kadar toplam enerji üretiminin %30’unu yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedeflemektedir.
- 2024 yılında yenilenebilir enerji üretim kapasitesi: 1.700 MW (planlanan artış: 5.000 MW’a kadar).
- 2024 yılı sonu itibariyle Yeşil Sertifika programı (Green Certificate Program) için teknik altyapı tamamlanmıştır.
- 2025’ten itibaren tüm kamu binalarında enerji etiketlendirme ve enerji performans değerlendirmesi zorunlu hale gelecektir.
- Karabağ bölgesinde 2024-2026 döneminde LEED, BREEAM sistemlerine uyumlu en az 150 kamu ve konut binasının tamamlanması hedeflenmektedir.
COP26 sürecinde yenilenebilir enerji konusu ikincil önceliğe sahipken, COP29 ile birlikte bu durum tersine dönmüştür. Aynı şekilde, 2020 yılında yeşil bina kavramı yalnızca pilot projelerle sınırlıyken, 2025 itibarıyla hem şehir planlamasına hem de mevzuata entegre edilmiştir.
Neden-Sonuç İlişkisi
Sebepler
- İklim Değişikliği ve Su Stresi: Enerji sistemleri suya dayalıdır, bu nedenle iklim kaynaklı su stresi enerji arzını tehdit etmektedir.
- Dış Baskılar ve AB ile Ticaret: Avrupa Birliği’nin CBAM (Carbon Border Adjustment Mechanism) uygulamaları, Azerbaycan’a çevreci dönüşüm baskısı yapmaktadır.
- Yatırım Çekme İhtiyacı: Yeşil projelere erişim sağlamak için uluslararası fonlara (örn. Green Climate Fund) uyumlu politikalar geliştirme zorunluluğu.
- Savaş Sonrası Yeniden İmar: Karabağ’daki yeniden inşa süreci bir “yeşil kalkınma bölgesi” modeline dönüştürülmüştür.
Sonuçlar
- Kısa Vadeli: Güneş ve rüzgâr santrali yatırımlarında artış, yeni mevzuatlar, finansal teşviklerin uygulanması.
- Uzun Vadeli: Düşük karbonlu şehirler, sürdürülebilir bina stoku, enerji ithalatında azalma ve enerji güvenliğinde iyileşme.
Alternatif Görüşler ve Senaryolar
Senaryo A – Yeşil Kalkınma Başarısı:
Yabancı yatırımcılar, uluslararası finans kuruluşları (Dünya Bankası, EBRD, GCF) ile iş birliği güçlenir. Karabağ ve Zengezur gibi bölgeler yeşil kentlere dönüşür. Enerji verimliliği düzenlemeleri özel sektörce benimsenir.
Senaryo B – Yavaş İlerleme ve Direnç:
Yerel yönetimler teknik kapasite eksikliği nedeniyle projelere adapte olamaz. Yeşil bina dönüşümü yalnızca sembolik kalır. Yatırımlar düşük kalır, toplumun ilgisi sınırlı olur.
Riskler ve Fırsatlar
Riskler:
- Mevzuatın uygulanmasındaki gecikmeler,
- Yatırımların sürdürülemez olması,
- Teknik personel eksikliği ve eğitim ihtiyacı.
Fırsatlar:
- Karbonsuz enerji sektörüne geçiş,
- Bölgesel liderlik (Kafkasya’da örnek ülke),
- Akıllı bina ve şehircilik sistemleriyle dijitalleşmenin entegrasyonu.
Sonuç ve Değerlendirme
COP29 sonrası süreç, Azerbaycan için yalnızca çevreyle uyumlu politikalar değil, aynı zamanda ekonomik ve teknolojik dönüşüm fırsatları da sunmaktadır. Enerji dönüşüm stratejilerinin yeşil binalarla entegre edilmesi, sadece çevresel sürdürülebilirlik değil, enerji güvenliği ve sosyal refah açısından da kritik bir rol oynamaktadır.
Yapılması Gerekenler
Kısa Vadede:
- Yeni kamu binalarının yeşil sertifikasyon sistemlerine göre projelendirilmesi,
- İnşaat sektörüne yönelik enerji verimliliği eğitim programları,
- Yerli ve yabancı yatırımcılar için teşvik paketleri.
Uzun Vadede:
- Ulusal düzeyde “Yeşil Bina Kodu” çıkarılması,
- Karbon emisyonu denetim sisteminin kurulması,
- Üniversitelerle iş birliği yaparak mühendislik ve mimarlık alanlarında yeşil bina uzmanlıkları geliştirilmesi,
- COP30’a kadar net sıfır enerji binaları için yol haritasının hazırlanması.
ONUR ALBAYRAK
MAKİNE MÜHENDİSİ
YEŞİL BİNA UZMANI
İlk yorum yapan siz olun