loader image
İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

GÜÇLÜ LİDERLİK, GÜÇLÜ KIRGIZİSTAN: SADIR CAPAROV

Bu analiz, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un 2021 yılında itibaren görevde olduğu bu döneme kadarKırgızistan’ın siyasi dönüşümünü, ekonomik ve altyapısal gelişimini, enerji politikalarını, bölgesel diplomasisini ve işbirlikleriniinceleyip değerlendirmektedir. Bu çalışma, Caparov yönetiminin stratejik öneme sahipaltyapı projelerini, bölgesel güvenlik işbirliği girişimlerini ve uluslararası yatırım çekme çabaları ele alırken aynı zamanda ulusal siyasetteki yönetim tarzı ile iç siyasetteki kısıtlamalar üzerindekiilişkileri deortaya koymaktadır.Analiz ayrıca projelerin ulusal etkilerinin ötesine geçerek, bunların bölgesel jeopolitik etkilerini incelemektedir.

Caparov’un İktidara Gelişi ve Kırgız Siyasetinin Dönüşümü

Sadır Caparov’un Kırgızistan’da iktidara gelişi, 2020 parlamento seçimlerinin iptaliyle sonuçlanan siyasi krizin ve toplumsal kargaşanın ardından benzersiz bir siyasi olay olmuştur. Caparov’un iktidara gelmesi, Kırgızistan’ın otuz yıllık çalkantılı post-Sovyet tarihinin çok vektörlüzayıf siyasi modelinden, milliyetçi güçlü Kırgızistanile karakterize edilen bir yönetim yapısına geçişini temsil etmektedir. 2021 Anayasa reformuyla güçlendirilen Kırgız başkanlık sistemi, yürütmenin yetkilerini merkezileştirmiş ve devletin ekonomik ve siyasi hayattaki kontrolünü artırma hedefini benimseyerek milliyetçi güçlü bir Kırgızistan hedeflenmektedir.

Caparov’un başkanlığı, 2021 yılında kabul edilen büyük anayasa değişiklikleriyle gücün yürütme organında önemli ölçüde yoğunlaşmasıyla sonuçlanmıştır. Bu değişiklikler, ülkeyi parlamenter sistemden güçlü bir başkanlık sistemine taşımış, parlamentonun rolünü ve boyutunu azaltmıştır. Caparov’un siyasette yükselişi, doğrudan bir siyasi parti liderliğinden ziyade milliyetçi, vatansever söylemler ve güçlü kişisel bağlantılar üzerinden gerçekleşmiştir. Herhangi bir partiye üye olmaması hasebiyle Kırgız siyasetinde milli bir kimlik ile parti üstü davranan Sadır Caparov’un güçlü siyasi kişiliğiyle birlikte Kırgız parlamentosunda iktidarını destekleyen güçlü bir siyasi çoğunluğa sahiptir. Nitekim mevcut başkanlık sisteminin kurulması, Cumhurbaşkanı Caparov ile Devlet Ulusal Güvenlik Komitesi başkanı KamçıbekTaşiyev arasındaki kilit siyasi ortaklığa dayanmaktadır. Bu ikili, 2020 siyasi krizinin sunduğu fırsatları ustaca değerlendirmiş, ‘‘Güçlü Kırgızistan’’ hedeflerini gerçekleştirmek için gerekli adımlar atmışlardır.

Caparov yönetiminin temel amacı, özellikle stratejik varlıklar üzerindeki ulusal kontrolü güçlendirmek olmuştur. Bu yönetim modeli, “ulusal çıkarların maksimize edilmesi” söylemi üzerine kuruludur. Caparov yönetimi, ulusal egemenliği önceleyen kararlarla, halk desteğini pekiştirmeye çalışmaktadır.Bu dönemde, Caparov’un müttefiki Taşiyev yönetimindeki güvenlik hizmetlerinin rolü, sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik yaşamda da genişlemiştir. Bu durum, devlet merkezli kalkınma paradigmasının bir parçası olarak görülmektedir. Kumtor altın madeninin 2022 yılında Kanadalı şirketten alınıp devlete geçirilmesi, stratejik varlıkların millileştirilmesinde en önemli adım olmuştur. Kumtor altın madeni, Kırgızistan devletine önemli bir maddi güç sağlarken Caparov yönetimi içinde halk içerisinde güveni arttırıp iç meşruiyeti sağlamlaştırmıştır. Yönetimin ulusal egemenlik adına attığı bu adım, uzun vadeli uluslararası yatırımcı güvenini erozyona uğratabilir çelişkisi yerini güvene bırakmıştır.

Bu parlamento çoğunluğu, Caparov’a sadece yasama süreçlerini hızlı ve sorunsuz bir şekilde kontrol etme yetkisi vermekle kalmıyor, aynı zamanda hükümetin stratejik kararlarını (örneğin sınır anlaşmaları, millileştirme kararları, yabancı ajan yasası gibi) ciddi bir muhalefetle karşılaşmadan onaylamasını da sağlamaktadır. Caparov’un iç politikadaki etkin gücü, hem anayasal yetkilerinden hem de parlamentonun büyük bir kısmını oluşturan güçlü ve sadık bir siyasi bloğa dayanmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum, Sadır Caparov’uKırgızistan’ın tarihindeki en güçlü başkanlık figürlerinden biri haline getirmektedir.

Güçlü Liderlik, Güçlü Kırgızistan

Sadır Caparov’un yönetim alanındaki en somut başarılarından biri, Kırgızistan’ın yıllardır pasif durumda olan büyük ulusal altyapı projelerintekrardan aktif olarak hayat geçirme iradesi ve yürütme kapasitesidir. Bunun en net örnekleriKambarata-1 Hidroelektrik Santrali (HES) ve Çin-Kırgızistan-Özbekistan (ÇKÖ) Demiryolu projeleridir ki bu projeler aynı zamanda Kırgızistan’ın yükselişini ele almak için gösterilebilecek en somutgöstergelerdir. Bu projeler, Caparov’un kararlı liderliğini ve ülkenin jeopolitik konumunu ekonomik bir kaldıraç olarak kullanma konusundaki kararlılığını göstermektedir.

Kambarata-1 HES projesi, Caparov’un enerji bağımsızlığı hedefine ulaşma yolundaki en önemli girişimidir. Projenin toplam maliyetinin ortalama 5 milyar dolar olduğu düşünülmektedir. Kırgızistan, başlangıç çalışmaları için projeye 46 milyon doların üzerinde kaynak ayırmıştır.Rusya’nın siyasi ve finansal isteksizliği sebebiyle geçmişte projenin duraklamasına neden olması, Caparov yönetimini tek taraflı olarak çok yönlühareket etmeye zorlamıştır. Sadır Caparov Kırgızistan’da geçmişte ekonomik olarak Rusya’ya bağımlı kalan ve bitmeyen projelerin aksine, bu projeninmaliyet dağıtımı için Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan arasında üçlübir ortaklık konsorsiyumu kurmuştur. BukonsorsiyumCaparov’un projeye dönük hayat geçirme konusunda kararlı iradesiyle, bölgede geçmişten günümüze kadar uzanan sorunların ortaya çıkardığı su-enerji dengesi meselesinde endişeli olan komşuların bölgesel iş birliğine mecbur kalmasıyla neticelenmiştir. SadırCaparov uluslararası alandaki etkinliğini kullanarak proje için Dünya Bankası’ndan 18.6 milyon dolar hibe alırken, Suudi Arabistan merkezli İslam Kalkınma Bankası’nda da 13.6 milyon dolarlık finansman sağlanmıştır.Caparov yönetimi, Kambarata-1 projesini yalnızca bir enerji yatırımı olarak değil, aynı zamanda ulusal egemenliğin ve bölgesel stratejik önemin bir simgesi olarak konumlandırmaktadır. Caparov yönetimi 2026 yılına kadar 17 hidroelektrik santralini (HES) faaliyete geçirmeyi hedeflerkenyine 2026 yılına kadar ayrıca 6.450 MW’lık ek bir güneş ve rüzgar santrali projesinihayat geçirmeyi amaçlamaktadır. Caparov’un bu yönetim stratejisi, Kırgızistan’ın enerji bağımsızlığı hedefine Kambarata-1’den bağımsız olarak başka büyük ve küçük çaplı yenilenebilir enerji yatırımlarıyla da ulaşma kararlılığını ortaya koymaktadır.

4,7 milyar dolara mal olması beklenen Çin-Kırgızistan-Özbekistan (ÇKÖ) Demiryolu projesi isehem Kırgızistan hem de devlet başkanı Caparov için Kırgızistan’ın ‘‘transit devlet’’ olarak önemini artırma potansiyeline sahip bir diğer önemli hayati projedir. Kırgız lider projenin bir ulaşım hattının ötesinde ‘‘Doğu ile Batı’yı birbirine bağlayan kritik ve stratejik bir köprü’’ olduğunu dile getirerek projenin ehemmiyetini açıkça vurgulamıştır. Bu proje Kırgızistan’ı hem bölgesel alanda hem de uluslararası alan da bir geçiş üssüne dönüştürecektir. Bu projenin 1997’de imzalanan ilk Mutabakat Zaptı’ndan sonra (teknik ve siyasi nedenlerle ertelenmişti),yaklaşık 28 yılın ardından Caparov döneminde hayata geçirilmesi çok önemli bir diplomatik başarıdır. Uzun yıllardır beklenen demiryolunun inşası Eylül 2025 itibarıyla resmen başlatılmış ve proje pratik faza geçmiştir.

523 kilometrelik demiryolu hattı, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Kaşgar’dan başlayarak Kırgızistan’ın Torugart, Makmal, Celal-Abad bölgelerinden geçip Özbekistan’a ulaşacaktır. Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in vurguladığı gibi, bu hat Trans-Afgan koridoru üzerinden Güney Asya ve Orta Doğu’nun pazarlarına erişim sağlayarak Kırgızistan’ın jeopolitik değerini artıracaktır. Demiryolunun, ayrıca Çin’den Avrupa’ya yapılan yük taşımacılığı süresini bir haftaya kadar kısaltması beklenmektedir. Ayrıca, şu anda Kazakistan üzerinden yapılan veya çoklu yükleme gerektiren güzergâhlara göre taşıma maliyetlerini üçte bir oranında düşürebileceği tahmin edilmektedir. Tamamlandığında demiryolunun yılda 15 milyon tona kadar kargo taşıma kapasitesine sahip olması beklenmektedir.Ayrıca Kırgızistan Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı BakıtTorobaevde, bu proje kapsamında tünel açma, yol inşa etme, geçici altyapı oluşturma ve organizasyonel sorunların çözümü gibi imar çalışmalarının başladığını dile getirmiştir. Caparov yönetimi ayrıca bu imar faaliyetlerini desteklemek için Torugart, Makmal, Jerge-Tal ve Celal-Abad’da ekonomik bölgeler kurmayı planlamakta ve inşaatta Kırgız vatandaşlarının katılımına öncelik verilmesi ve yerel şirketlerden mal ve hizmet alımının teşvik edilmesi gibi ekonomik faydaları maksimize etmeye yönelik politikalar uygulanmaktadır.

Ekonomi, Güvenlik,İstikrar ve Diplomasi

Caparov yönetiminin bölgesel diplomasi alanındaki belki de en kritik ve tarihi başarısı, Fergana Vadisi’ndeki uzun süredir devam eden sınır anlaşmazlıklarının çözüme kavuşturulması olmuştur. Caparov’un barışı tesis etmedeki iradesi ve girişimleri sadece iç istikrarı değil, aynı zamanda bölgesel istikrarı tesis etme yeteneğiyle de anılmasını sağlamıştır. Caparov’un barışı tesis etmedeki bu başarısı, Kırgızistan’ın bölgesel alandaki gücüne doğrudan katkı sağlamaktadır.

Sadır Caparov sınır anlaşmazlıklarını çözmeyi, ulusal güvenlik ve ekonomik kalkınma için bir öncelik haline getirmiştir. 2022 yılının sonuna doğru Kırgızistan ve Özbekistan arasında sınır anlaşması imzalanmış ve onaylanmıştır. Bu anlaşma, birçok sınır geçiş noktasının yeniden açılmasına, halklar arasındaki ilişkilerin ve yerel ticaret bağlarının yeniden güçlenmesine imkân sağlamıştır. Birleşmiş Milletler de bu bölgesel barış inşası girişimlerini işbirliğiyle desteklemiştir. Özbekistan ile sağlanan bu çözüm, Tacikistan ile de ilerleme kaydedilmesi için önemli bir adım olmuştur. Kırgızistan ile Tacikistan on yıllardır süren sınır anlaşmazlıkları, Mart 2025’te Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve Tacikistan Cumhurbaşkanı İmam Ali Rahman’ın Bişkek’te Devlet Sınırı Anlaşması’nın ve Hucend’de Onay Belgelerinin Değişimine İlişkin Protokolü’nün imzalamasıyla sağlanmıştır. Bu anlaşmalar, Fergana Vadisi’nde istikrarı pekiştirmiş ve sınırların kesin olarak tanımlanması, sınır bölgelerinde yaşayan vatandaşlara güvence sağlayarak paylaşılan kaynaklar üzerindeki çatışma risklerini azaltmıştır. Bu başarılı diplomatik girişimler, bölgesel iş birliğinin (Sınır Anlaşmaları, Kambarata-1 ve ÇKÖ gibi) hukuki ve güvenli bir zemine oturmasını sağlamıştır.

Caparov yönetiminin ekonomik stratejisi, ulusal varlıklar üzerindeki egemenliği pekiştirmek ve ardından doğrudan yabancı yatırımı çeşitlendirmek üzerine kurulmuştur. Ancak bu iki hedef arasında önemli bir gerilim mevcuttur.Kumtor altın madeninin 2022 yılında millileştirilmesi, devlet kontrolünü maksimize etme politikasının bir sonucuydu. Kanadalı Centerra Gold şirketiyle yapılan anlaşma sonucunda, altın maden tamamen Kırgızistan devletine devredilmiştir.Altın madenin 17 yıl botunca çalışmasını ve 147 ton altın elde edilmesini bekleyenCaparov’un bu millileştirme politikasınınKırgız ekonomisineolumlu etkileri hızlıca görülmüştür.KumtorAltın Şirketi2024 yılında 989.1 milyon ABD Doları gelir elde etmiş ve 184.8 milyon ABD Doları tutarında vergi, Sosyal Fon ve diğer zorunlu ödemeleri Kırgızistan bütçesine aktarmıştır. Ayrıca, 2024 yılı için 150 milyon ABD Doları temettü beyan edilmiştir. Bu veriler, millileştirme yoluyla ulusal egemenliğigüçlendirmeye çalışan Caparov’un bu adımının, devletin mali kapasitesini önemli ölçüde güç kattığını göstermektedir.Caparov yönetimi ayrıca ekonomi de Kumtor’un neden olduğu risk algısını dengelemek amacıyladoğrudan yabancı yatırımı çeşitlendirmeye odaklanmış ve bunun için bilişim teknolojisi, yaratıcı endüstriler ve yeşil ekonomi sektörlerini geliştirme çalışmaları yürütmektedir.   Bu doğrultuda yabancı yatırımcılar ile iletişimi artırmak için Ulusal Yatırım Ajansı yeniden yapılandırılmış ve bilişim sektörüne yatırım çekmek için de Yüksek Teknoloji Parkı kurulup şirketler için “sıfır vergi bölgesi” oluşturulmuştur. Ayrıca 2022 yılında benzer bir “Yaratıcı Endüstriler Parkı” kurulmuştur.

Kırgızistan, Caparov yönetiminde dış politikada geleneksel olarak “çok yönlü diplomasi” sloganını sürdürmektedir. Ancak bu politikanın sahadaki uygulaması, güçlü bir Doğu eksenine doğru kaymaktadır. Kırgızistan’ın uluslararası alandaki en büyük ekonomik ve siyasi ortakları olan Çin ve Rusya ile ilişkiler derinleştirilirken, Çin ile ilişkiler özellikle kritik öneme sahiptir. ÇKÖ Demiryolu projesinin hayata geçirilmesi, Pekin’e olan ekonomik yakınlığıdaha da pekiştirmiştir. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Caparovve yönetimi, ABD, BAE, Japonya, Fransa ve Almanya gibi gelişmiş sermaye sahibi ülkeleri ziyaret ederek Kırgızistan için uluslararası yatırımları çeşitlendirmeye çalışmaktadır. Bu ziyaretlerde özellikle enerji, altyapı, bilişim teknolojileri ve yeşil ekonomi sektörleri için Batı ve Körfez ülkeleriyle işbirliği olanakları geliştirilmeye sağlanmaktadır.

Caparov, uluslararası saygınlığı artırmayı ve Batı’dan yeşil finansman çekmeyi hedeflerken, fakat ülke de yürürlüğe koyduğu alan “Yabancı Kaynaklı Kuruluşlar Yasası” ile iç siyasette eleştiriler ile karşı karşıya karşılaşmaktadır.Caparov ve yönetimi, bu yasayı ülke içerisinde Kırgızistan’a karşı olumsuz faaliyet yürütebilecek kurum ve kuruluşları kontrol etme ve ulusal bütünlüğe karşı yürütülecek çalışmaları engellemek için hayata geçirse de, muhalefet tarafından otoriter olmakla eleştirilmiştir. Bunun yanı sıra toplumsal ahlakı bozduğu ve çocuklar için güvenli olmadığı gibi birtakım gerekçeler ile uluslararası bir platform olan Tiktok’un kapatılması konusunda, Caparov’un sergilediği siyasi irade iç siyasette eleştirilere neden olmuştur. Toplum ile ilgili “ahlaki ve etik değerleri” içeren meselelerde “Kırgız değerlerini” koruma konusunda taviz vermemesi, Caparov’un milliyetçi ve muhafazakâr yönünü ve bu konulardaki siyasi iradesini açıkça yansıtmaktadır. Nitekim Caparov halk içerisinde önemli destek bulurken, ülke içerisindeki kimi yabancı sivil toplum kuruluşlarından, eski elitlerden, liberal aktivistlerden ve dışa bağımlı medya kuruluşlarından otoriter yönetim olma eleştirilerine maruz kalmaktadır.

Sonuç

Caparov yönetiminin şuana kadarki en stratejik başarıları,enerji bağımsızlığı hedefiyle hayata geçirdiği Kambarata-1 Hidroelektrik Santrali projesi, bölgesel istikrarın ve güvenliğin sağlanmasıiçin tarihi sınır anlaşmaları veinşası başlatılan ÇKÖ Demiryolu projesi gibi bölgesel işbirliğini ve güvenliğini sağlayan anlaşmalar ve projeler ile bunlarınhayata geçirilmesi sağlayan siyasi iradesidir. Kambarata-1 Hidroelektrik Santrali projesi Rusya’ya bağımlı ve duraksamış bir projeden, güçlü Kırgız siyasi iradesi ve uluslararası finans kuruluşları tarafından güvence altına alınan, bölgesel açıdan güçlü bir siyasi işbirliğine dönüşmüştür. Kambarata-1, Kırgızistan için sadece bir altyapı projesi değil, aynı zamanda 21. yüzyıl Orta Asya’sında Kırgızistan için jeopolitik bir kırılmayı ve bölgesel kaynak yönetimi ile ekonomik özerkliğin testi olma örneğidir. Bu nedenle, projenin başarısı, tüm bölge için işbirliği ve kalkınma konusunda bir emsal teşkil edecektir. Bu projeler, Kırgızistan’ın bölgesel alandaki siyasi ağırlığını ve “transit ülke” olma özelliği kazanarak jeopolitik rolünü artırmıştır. Bu diplomatik ve imar başarıları, uluslararası arenada Kırgızistan’ın yetkinliğini ve önemini somut bir şekilde artırmaktadır. Bunun yanı sıra Caparov tarafından Kumtor’un millileştirilmesi Kırgızistan’a 2024 yılında 989 milyon dolar gibi önemli bir ekonomik gelir katarak, ulusal egemenliğini güçlendirmeye çalışan Kırgızistan için önemli bir ekonomik güç olacağını göstermiştir.

Sadır Caparov’un göreve gelmesinden bu yana Kırgızistan, ulusal egemenliği güçlendirme ve uzun süredir ertelenen stratejik altyapı projelerini hayata geçirme konularında önemli adımlar atmış ve atmaya devam etmesi öngörülmektedir. Güçlü liderliği ile öne çıkan Caparov’un ulusal siyasetteki gücü, hem anayasal yetkilerine hem de parlamentodaki çoğunluk bloğuna dayanan siyasi hâkimiyetine dayanmaktadır. Bu güçlü siyasi hâkimiyet, Kırgızistan’ın siyasi dönüşümüne ve güçlü liderlik modeline zemin hazırlamıştır.Caparov’un iç siyasette, siyasi yetkileri tekelleştirmesi ve otoriterleşme iddiaları ilezaman zaman karşı karşıya kalsa da, ulusal olduğu kadar bölgesel önemede sahip olan büyük altyapı projelerinihayat geçirmesi ve iç politikadaki istikrarlı duruşu, güçlü Kırgızistan için güçlü liderliğini gözler önüne sermektedir. Nitekim bu tür projelerin başarılı bir şekilde yürütülmesi, Caparov’un kararlı liderliğini ve gücün anayasal olarak merkezileştirilmesini de meşrulaştırmaktadır.Nitekim başarı, gücü meşrulaştırır. Çünkü Orta Asya’da güçlü liderliğe sahip olamayan hiçbir iktidar, başarılı olamamıştır. Caparov’un güçlü liderliği ve başarılı siyaseti ile Kırgızistan’ın bölgede yükselen bir devlet olacağı açıkça görülmektedir.

KAYNAKÇA

https://www.state.gov/reports/2023-investment-climate-statements/kyrgyz-republic

https://www.un.org/peacebuilding/content/kyrgyzstan-and-uzbekistan

https://www.uzdaily.uz/en/kyrgyzstan-accelerates-construction-of-the-china-kyrgyzstan-uzbekistan-railway/

https://en.wikipedia.org/wiki/Kambarata-1_Dam

YAZAN: EMRAH RONİ MİRA

Kyrgyzstan 2021-2024: Japarov’s seizure of power amidst structural challenges

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TÜDİM © 2025